Kırklareli… Trakya’nın kuzeyinde, Bulgaristan sınırında yer alan ama pek çok kişi tarafından hâlâ tam keşfedilmemiş gizli bir cennet. İstanbul’a sadece iki saat mesafede olmasına rağmen, büyük şehirlerin gürültüsünden uzak, doğayla iç içe, tarihi ve kültürüyle insanı içine çeken bir yapısı var. Burada zaman daha yavaş akar, insanlar daha sakin yaşar. İşte bu yüzden Kırklareli, hem keşfetmek isteyen gezginlerin hem de yatırım yapmak isteyen girişimcilerin ilgisini çekiyor.
Kırklareli’ne ulaşım oldukça rahat. İstanbul, Edirne ve Tekirdağ gibi çevre illerden karayolu ile kolayca ulaşılabilir. Özel araçla TEM Otoyolu üzerinden ya da D100 karayolunu takip ederek yaklaşık 2-2,5 saatte şehir merkezine varmak mümkün. Otobüs seferleri de oldukça düzenli. Yaz aylarında İğneada ve Kıyıköy gibi sahil beldelerine ulaşım için minibüs ve dolmuşlar da sıkça tercih ediliyor.
Kırklareli küçük ve ulaşımı kolay bir şehir. Toplu taşıma araçlarıyla şehir merkezi ve ilçeler arasında rahatlıkla gidip gelmek mümkün. Ayrıca birçok noktaya yürüyerek ulaşmak da mümkün çünkü şehir merkezi oldukça kompakt. Kırsal bölgelere gitmek isteyenler içinse özel araç ya da yerel minibüsler yeterli olacaktır.
Kırklareli'nin her ilçesi ayrı bir güzellik barındırır:
Vize: Tarih kokan bu ilçe, antik Roma tiyatrosu, sur kalıntıları ve Aya Nikola Manastırı ile tarih tutkunlarının gözdesi. Ayrıca yeşillikler içinde kamp yapılabilecek doğal alanlar da mevcut.
İğneada: Türkiye'nin Karadeniz'e kıyısı olan nadir longoz (subasar) ormanlarına sahip doğa harikası bir belde. Longoz Ormanları Milli Parkı’nda yürüyüş yapabilir, Mert Gölü kıyısında kano turuna çıkabilir veya Karadeniz’in serin sularında yüzebilirsiniz. İğneada, sakin bir deniz tatili arayanlar için birebir.
Kıyıköy: Doğayla tarihin iç içe geçtiği bir sahil kasabası. Kayalık kıyıları, mağaraları ve özellikle Bizans dönemine ait Kıyıköy Aya Nikola Manastırı görülmeye değer. Ayrıca Papuçdere ve Kazandere çevresinde doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz.
Lüleburgaz: Şehrin en gelişmiş ilçesi. Sanayi, kültür ve sosyal yaşam açısından oldukça canlı. Sokak sanatları, festivaller ve etkinlikler burada yıl boyunca sürer.
Demirköy: Hem tarihi hem doğasıyla öne çıkar. Osmanlı döneminden kalma Demirköy Dökümhane Tesisleri, bölgenin sanayi tarihine ışık tutar. Dupnisa Mağarası ise hem yer altı nehri hem de sarkıt-dikit yapısıyla Türkiye'nin en etkileyici mağaralarından biridir.
Kırklareli mutfağı, Trakya’nın zengin tarım ve hayvancılık mirasını yansıtır:
Kırklareli köftesi: Yöresel kıyma karışımıyla yapılan bu köfte sade ama lezzetlidir.
Hardaliye: Üzüm, vişne yaprağı ve hardal tohumu ile yapılan tamamen doğal ve fermente bir içecek.
Yayla yoğurdu, peynir çeşitleri ve özellikle manda yoğurdu meşhurdur.
Kış aylarında kapuska, pancar çorbası ve lahana dolması gibi geleneksel ev yemekleri sofraları süsler.
Kırklareli, yıl boyu süren kültürel etkinliklere ev sahipliği yapar. “Kakava Hıdırellez Şenlikleri”, baharın gelişini müjdeleyen renkli bir gelenektir. Lüleburgaz’da tiyatro ve müzik festivalleri düzenlenir. Ayrıca üzüm hasadı ve tarım festivalleri, hem yerel halkı hem de turistleri bir araya getirir.
Kırklareli ekonomisinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturur. Özellikle ayçiçeği, buğday, mısır ve üzüm üretimi yaygındır. Bağcılık gelişmiş olup, butik şarap üreticileri bölgede artmaktadır. Organik tarım girişimleri ve doğa dostu çiftlikler son yıllarda yatırımcıların ilgisini çekmektedir.
Şehirde her bütçeye uygun konaklama seçeneği mevcuttur. Kırklareli merkezde oteller, Lüleburgaz ve Vize’de ise hem konforlu hem de uygun fiyatlı oteller bulunur. İğneada ve Kıyıköy’de ise bungalovlar, kamp alanları ve doğayla iç içe butik pansiyonlar çokça tercih edilir.
Kırklareli, huzuru ve sadeliğiyle insanı içine çeken, doğayla iç içe, kültürel ve tarihi zenginliğiyle dolu bir şehir. İster hafta sonu kaçamağı, ister daha uzun bir keşif yolculuğu… Burada herkes kendine ait bir köşe bulabilir. Sadece gezilecek bir yer değil, yaşanacak bir yer arayanlar için de büyük potansiyel taşıyor. Sakinliğin, samimiyetin ve doğallığın hâlâ değer gördüğü bu topraklar, geleceğin parlayan yıldızlarından biri olmaya aday.
Labada Sarması
Sini Mantısı
Soğan Pidesi